Küresel ölçekte yenilenebilir kaynaklardan sağlanan elektrik üretimi 2020’de bir evvelki yıla nazaran 340 TWh artışla toplamda 2 bin 805 TWh’ye ulaşarak tüm kaynakları geride bıraktı. Yenilenebilir güç üretiminde 732,3 TWh ile Çin önder pozisyondayken, ABD 489,8 TWh’le ikinci, Almanya 224,1 TWh ile üçüncü, Hindistan 134,9 TWh ile dördüncü ve Japonya 121,2 TWh ile beşinci sırada yer alıyor. Elektrik tarifeleri karşılaştırma ve tedarikçi değiştirme sitesi encazip.com kurucusu Çağada Kırım’ın verdiği bilgiye nazaran; yeşil güç bakımından kıymetli bir potansiyele sahip Türkiye ise geçen yıl toplamda 45,3 TWh elektrik üretimini yenilenebilir güç kaynaklarından karşıladı. Böylelikle, Türkiye’de yenilenebilir güç kaynaklarının elektrik üretimindeki büyüme oranı yüzde 20 düzeyinde gerçekleşti.
Doğal kaynakların süratle yok olmaya başlaması, güç kaynaklarına yönelik teknolojileri geliştirmeye devam ediyor. Kömür, petrol ve doğal gaz üzere fosil yakıtlara gereksinim duyulmadan temin edilebilen, daima bir devinimle yenilenen ve kullanılmaya hazır olarak tabiatta var olan yeşil güç; kullanım oranını tüm dünyada yükseltirken ülkemizde de gelecek vaat eden bir güç üretim tipi haline geliyor. Elektrik tarifeleri karşılaştırma ve tedarikçi değiştirme sitesi encazip.com kurucusu Çağada Kırım’ın derlediği bilgilere nazaran; hidrolik, rüzgâr, güneş, jeotermal, biyokütle, dalga, gel-git üzere güç kaynaklarını söz eden yeşil güç bakımından değerli bir potansiyele sahip Türkiye, jeotermal potansiyeli ile dünyada 7. Avrupa’da ise 1. sırada yer alıyor ve elektrik üretiminde yenilenebilir güç hissesini giderek artıyor.
Güneş gücünden elektrik üretimi global ölçekte lider
Dünya genelinde yenilenebilir kaynaklardan sağlanarak 2020’de bir evvelki yıla nazaran 340 TWh artışla toplamda 2 bin 805 TWh’ye ulaşan elektrik üretimi; kömür, petrol ve karbon üzere fosil kaynakları geride bıraktı. Yenilenebilir güç üretiminde en fazla büyüme güneş gücünde görülürken, güneş gücünden 724,1 TWh elektrik üretimi gerçekleştirilirdi. Yüzde 12,6 artışla büyümede ikinci sırayı alan rüzgâr gücünün geçen yılki elektrik üretimine katkısı 1429,6 TWh oldu. Jeotermal, biyokütle üzere öteki güç kaynaklarından sağlanan üretim ise 651,8 TWh olarak belirlendi.
Türkiye’de rüzgâr gücü başı çekti
Dünya daha düşük karbona gerçek ilerlerken, Türkiye’de de gerek çevresel hassaslığın artışı gerek teknolojik gelişmeler gerekse hükümet siyasetlerinin derinleşmesiyle elektrik üretiminde bilhassa hidroelektrik, rüzgâr ve güneş gücünün hissesi arttı. Türkiye, 2020 yılında toplam 45,3 TWh elektrik üretimini yenilenebilir güç kaynaklarından sağladı. 2020’de bir evvelki yıla nazaran yenilenebilir güç kaynaklarından elektrik üretiminde yüzde 20 büyüme elde edilen Türkiye’de 21,7 TWh elektrik üretimi ile rüzgâr gücü birinci sırada yer aldı. Rüzgâr gücünü, 12,7 TWh ile jeotermal ve biyokütle izlerken, toplamda 10,9 TWh üretimle güneş enerjisi üçüncü sırada yer aldı.
Yeşil güç, ‘Ulusal Elektrik Tarifesi’ndeki yerini aldı
Türkiye’de Güç Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)’nın Yeşil Tarife (YETA) uygulaması kapsamında Ağustos 2020’de yapılan düzenlemeyle elektrik şirketleri yeşil güç tarifeleri oluşturarak yalnızca karbon salınımı düşük yeşil ve yerli güç kaynakları ile üretilen enerjiyi tüketiciye sunabiliyorlar. Bu tarifeyi tercih eden tüketicilerin faturalarında, kullandıkları elektriğin pak kaynaklardan üretildiğini gösteren bir işaret yer alıyor. YETA’yı kullanan tüketiciler EPDK tarafından belirlenen tarife bedeli üzerinden (tüm abone kümelerinde 0,757591 TL/kWh) faturalandırılırken, fatura kalemlerinde mevcut tarifeye nazaran rastgele bir fark oluşmuyor. Yenilenebilir gücün tüketiciler ve özel kesim tarafından da olarak desteklenmesini sağlayan bu uygulamaya yansılar olumlu tarafta. Bahse ait olarak yeşil gücün çevreciliği kadar yerli ve ulusal kaynaklardan üretiliyor olmasının altını çizen Çağada Kırım, “Fosil kaynaklar eninde sonunda bitecek, talebin daima arttığı arzın ise giderek azaldığı fosil kaynakların fiyatının yükseliş trendinde olması kaçınılmaz, bundan kurtuluş için tek tahlil yerli ve yenilenebilir güce yatırım yapmak. Kısa vadede maliyeti olsa da bunun uzun vadede yararı tartışılmaz. Bir başka taraftan, bilhassa ihracat pazarlarımızda gitgide ehemmiyet kazanan sürdürülebilirlik beklentisi, sanayicimize de kısa müddette yansıyacak. Bilhassa Avrupalı alıcılar, Türkiye’de üretilen eserlere yeşil güç ile üretilme koşulu getirebilir. Tüm bunlar Yeşil Tarife’ye ilgiyi artıracak, toplumun bu bahisteki hassasiyeti ise hem etrafa olan ziyanı azaltacak hem de orta vadede elektrik fiyatlarının düşmesini sağlayacak” kelamlarını kaydetti.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
