Kolektif estetik çılgınlığı toplumsal sıhhat sorunu haline geldi…

Günümüzde insanların hoşluk arayışı giderek büyüyen toplumsal bir Sorun ve toplumsal bir olgu halini aldı. Artık ‘Instagram yüzü’ diye tanımlanan ve bütün dünya çapında standart Vaziyet Meydan bir hoşluk anlayışına hakikat gidildiğini belirten uzmanlar, Özellikle pandemi devrinde insanların kendilerini sık sık ekranda görmeleri ile Birlikte ünlüleri de Örnek alarak cerrahi uygulamalara gittiklerini Anlatım ediyor. Sosyolog Prof. Dr. barış Erdoğan; toplumsal geçmiş, Uğraş ve ıslak ayrım etmeksizin dünyanın dört bir yanında insanların daha genç ve daha hoş görünmek için geçmişte hiç olmadığı kadar daha Çok Uğraş harcadıklarını vurgularken bu kolektif estetik çılgınlığın artık bir cemiyet sıhhati sorunu haline geldiğine dikkat çekiyor.

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve cemiyet Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Kısım Lideri Prof. Dr. barış Erdoğan, estetik bağımlılığı ve sosyolojik tesirlerine ait değerlendirmede bulundu.

Güzel görünmek için Çaba harcıyorlar

Sosyal geçmişi, mesleği, yaşı ne olursa olsun, dünyanın dört bir yanında bayanlar ve erkeklerin daha genç ve daha hoş görünmek için geçmişte hiç olmadığı kadar daha Çok Çaba harcadıklarına dikkat çeken Prof. Dr. barış Erdoğan, “Zamanlarını ve ekonomik kaynaklarını bu yolda feda ediyorlar. Global kozmetik cerrahi pazarına geçen Yıl yaklaşık 45 milyar dolar Nakit harcanmış. 2010 yılında dünya genelinde estetik cerrahlar tarafından gerçekleştirilen prosedür sayısı 14 milyon iken geçtiğimiz Yıl bu sayı 24 milyona yükselmiş. Lazer ve peeling üzere tedavi edici yanı olmayan tıbbi prosedürler norm haline geldi. Bu açıdan baktığımızda insanların hoşluk arayışı giderek büyüyen bir toplumsal bir Sorun ve estetik bir tıp disiplini olduğu kadar toplumsal bir olgu halini aldı.” dedi.

Instagram yüzü standart haline geldi

Artık ‘instagram yüzü’ diye tanımlanan ve bütün dünya çapında standart Vaziyet Meydan bir hoşluk anlayışına yanlışsız gidildiğini belirten Prof. Dr. barış Erdoğan, “Etnik olarak meçhul, pürüzsüz bir cildin ve dolgun elmacık kemiklerinin olduğu, kusursuz, güya bir algoritma tarafından üretilmiş bir Çehre oluşturuluyor. Elbette ki bu yüze doğal olarak sahip olmak Özellikle aşikâr bir yaşın üstünde gerçek hayatta pek Muhtemel değil. Bu nedenle 2010 yılında Altın Küre merasiminde sunucu Ricky Gervais ‘Bugün burada toplanan bütün şahane yüzlere bakmak bana bu Yıl plastik cerrahlar tarafından yapılan olağanüstü işleri hatırlatıyor.’ diyerek bu ironik durumla dalga geçmişti.” dedi.

Botokstan Evvel de hoşluk takıntımız vardı

Güzellik sevdasının botokstan, hatta hoşluk algısını karlı bir pazar haline getiren kapitalizmden Fazla daha Evvel de Mevcut olduğunu hatırlatan Prof. Dr. barış Erdoğan, “Tarih boyunca Türlü kültürlerde Özellikle bayanlar üzerinde Aka bir hoş olma baskısı aslında vardı. Çin’de bayanların ayaklarının büyümesi engellenir, Bazen Afrika kabilelerinde bayanların boyunları uzun olsun diye boyunlarına halkalar geçirilir, Avrupa’da bayanlar korseli bellere mahkûm edilirdi. Lakin tarihin hiçbir vaktinde hoşluk ideali günümüzdeki üzere üniversal ve adeta baskıcı, zorba bir hale dönüşmedi. Çünkü metne dayalı bir kültürden görsel bir kültüre geçtikçe, vücutlarımız üzerinde daha Çok düşünmeye başladık. Görsellik fikrin yerine geçti.” diye konuştu.

Kolektif estetik çılgınlık artık bir cemiyet sıhhati sorunu haline geldi…

Prof. Dr. barış Erdoğan, günümüzde toplumsal ağlara bağımlı halde yaşayan ve oradaki hoşluk pazarının bombardımanı altında görünüş takıntılı, beğenilmeme telaşı yaşayan, imajından Öbür hiç bir şeyi önemsemeyen yeni bir kuşağın ortaya çıktığını vurguladı ve kelamlarına şöyle devam etti:

“Ama yalnızca gençler değil, Özellikle pandemi sürecinde Zoom üzere ağlar üzerinde çalışan orta ve orta üstü yaştan beşerler ekranda devinim halindeki vücutlarını gördüler. Ekranda gördükleri kendi vücutlarını Tekrar ekranda gördükleri show dünyasının ünlüleriyle karşılaştırdılar. Mademki artık kendileri de ekrandaydı burunlarını, gözlerinin etrafını, dudaklarını onlarınkine benzetmeleri gerekiyordu. O denli düşündüler ve akın akın botoks yaptırmaya öteki cerrahi uygulamaları yaptırmaya gittiler. Dünyanın dört bir yanında meydana gelen bu kolektif estetik çılgınlık artık bir cemiyet sıhhati sorunu haline geldi.”

Biyolojik yaşlanma ile uğraş başlıyor

Son yıllarda estetik cerrahi ve uygulamalarının yaygınlaşmasıyla birlikte fiyatlarda izafi bir ucuzlama ve bu imkanlara erişimin arttığını belirten Prof. Dr. barış Erdoğan, “Pazar demokratikleşti. Beşerler televizyonda yahut toplumsal medyada gördükleri starlar üzere birtakım operasyonlardan geçebiliyorlar. Fakat bu uygulamaların tesiri ömür uzunluğu sürmüyor. Botoksu en az altı ayda bir yenilemek gerekiyor. İş botoksla da bitmiyor. Onu yaptıran bu sefer dolgu yaptırma muhtaçlığı hissediyor sonra bir Öbür uygulamayı üzerinde denemek istiyor. Sonunda biyolojik yaşlanma üzere Geri döndürülemez bir gerçekle uğraş başlıyor.” dedi.

Maddi olarak sürdürülebilir değil

Bu işlere bir kez başlayanların gelirlerinin Kıymetli bir kısmını botoks ya da öbür estetik müdahaleler için harcadıklarını Anlatım eden Prof. Dr. barış Erdoğan, “Sonu olmayan bir süreç olduğu için de ekonomik ve ruhsal olarak sürdürülebilirliği güç bir süreç. Bu uğurda beşerler kimi Temel gereksinimlerden vazgeçip bu operasyonlara kaynaklarını harcıyorlar. Estetik cerrahlarda başlanan sürece maddi kaynaklar yetmeyince en sonunda merdiven altı yerlere kadar gidilebiliyor.” diye konuştu.

Güzelliğin getirisi de var

Güzellik çılgınlığının bir getirisi olduğunu belirten Prof. Dr. barış Erdoğan, “Birçok çalışma güzel bir yüzün Okul hayatında daha düzgün not almada, daha az cezalandırılmada, çalışma hayatında daha kolay işe girmede, işte yükselmede ve daha yüksek maaş almada tesirli olduğunu gösteriyor. İngiltere’de 10 bin erkekle yapılan bir çalışmada nahoş erkeklerin başkalarından yüzde 15 daha az maaş kazandığını gösteriyor. 50’li yaşlarında işlerini kaybeden birçok şahıs gençlere karşı piyasada rekabetçi konumlarını koruyabilmek için botoks yaptırıyorlar ya da öbür estetik operasyonlara başvuruyorlar. Çünkü Çağdaş toplumda hoşluk gençlik ve güç ile bir tutuluyor.” tabirlerini kullandı.

Kadınlar genç ve hoş görünme baskısı altında

Özellikle ataerkil toplumda hoşluk konusunda bayanlar üzerinde Fazla Aka bir baskı olduğuna dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi İnsan ve cemiyet Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Kısım Lideri Prof. Dr. barış Erdoğan kelamlarını şöyle tamamladı:

“Tüm kültürlerde erkekler partnerlerinin Hariç görünüşüne Aka Ehemmiyet veriyor. Toplumda erkekler olgunlaşarak yaşlanırken, bayanların huzur içinde yaşlanmasına dahi müsaade verilmiyor. Bayan ömrü boyunca daima genç ve hoş görünme baskısı altında kalıyor. Günümüzde bayanlar artık cinsel tacizi açıkça kınıyorlar. Seslerini çıkarıyorlar. Lakin yapılan çalışmalar gösteriyor ki bayanlar Hariç görünüşleriyle ilgili Olumsuz bir yorumla karşılaşırlarsa ‘Bunu bana söylemeye nasıl cüret edersin?’ diyemiyorlar, sessiz kalıyorlar, Acı çekiyorlar.”

Kaynak: (BYZHA) – ak Haber Ajansı