Böylece tüzük unsurlarındaki tutarsızlığı , anti demokratikuygulamaları , dernekler maddesine ve anayasaya terslikleri da net olarak görmemizi sağladılar. MGC tüzüğünün aksayan yanlarını, yoruma açık, suistimale açık hususlarını bu olay sayesinde daha net gördük. Yok canım o kadar da olmaz dediğimiz ne varsa MGC Cemiyeti onu yaptı. En genci 20 yıldır gazeteci olan ve cemiyet üyesi olan üyelerinin seçme ve seçilme hakkını garip bir halde elinden almaya çalıştı.

Öte yandan kurucu üyelere gönderilen ihraca yönelik tebligatlardaki usulsüzlük de kurumsallaşma yolunda adımlar atan MGC idaresine jiç yakışmayan nitelikteydi. Bu süreci sessiz, olgun ve sabırlı bir halde geçiren biz kurucu üyeler olarak , üyelik haklarımızın ihlal edildiğini ve bunun yöntemsiz bir evrakla tarafımıza bildiri edildiğini görmekten ötürü büyük hüzün duyduk. Ve bunu kamuoyu ve muhattapları ile bu durumu paylaşmayı uygun gördük.

Öncelikle hem MGC üyesi olup hem de MEİGDER’e kurucu üye olarak adım atan meslektaşlarımız hiçbir halde çatı örgütünü bölmeye ve itibarsızlaştırmaya yönelik bir atılım yapmamıştır, asla yapmayacaktır. Zira MGC bizim baba ocağımız, çatımızdır.

MEİGDER herşeyden evvel bir küme MGC üyesinin kurduğu ihtisaslaşmış bir yapıdır. Ayrıyeten tüzükte belirtildiği üzere Mersin ili sonları içerisinde tıpkı emele yönelik bir dernekleşme faaliyeti de değildir.

Bu dernek yalnızca internet gazetecilerini kapsayan ve onların alanına hizmet edecek olan bir yapılanmadır. Hedefleri MGC kadar kapsamlı değildir. İhtisasa yöneliktir. Şimdi yasası, tarifi olmayan internet gazeteciliğinin problemleriyle ilgilidir.

Spor müellifleri derneği, İktisat Gazetecileri derneği ya da gibisi örgütlenmeler üzere..

“BEN YAPTIM OLDU” TÜZÜĞÜ MADDEDEN ÜSTÜN DEĞİLDİR

MGC idaresi tüzüğün 4. Hususunda belirtilen Mersin İli Hudutları içerisinde birebir hedefe yönelik dernek faaliyeti yapılamaz kararını MEİGDER’e karşı uygulamasına, bunu bir ihraç silahı olarak kullanmasına karşın tüzüğün bu hususunun işaret ettiği diğer derneklere ise uygulamamaktadır.

Bunun münasebeti ise tüzüğün kabulünden evvel o derneklerinin faaliyetlerinin başlamış olması ve geriye dönük süreç yapılmaması olarak belirtilmektedir.

Bu da üyeler ortasında eşitlıik prensibini ihlal etmektedir.

Yani Mersin ili sonları içerisinde birebir gayeye yönelik olarak kurulduğu tez edilen bu derneklerin ortasında tüzüğün kabul tarihi milat olarak kabul edilmiş ve Dernekler Maddesine muhalefet edilmiştir. Üstelik bu dernekler ihtisas derneği de değildir. Hedefleri kapsamlı olan, MGC ile tıpkı maksadı taşıyan derneklerdir.

Dernekler maddesine nazaran ; “Dernek üyeleri eşit haklara sahiptir. Dernek, üyeler ortasında lisan, ırk, renk, cinsiyet, din ve mezhep, aile, zümre ve sınıf farkı gözetemez ve tüzüğe eşitliği bozan yahut kimi üyelere ayrıcalık tanıyan kararlar konulamaz. Her üyenin genel şurada bir oy hakkı vardır, üye oyunu şahsen kullanmak zorundadır” unsurunun “tüzüğe eşitliği bozan yahut birtakım üyelere ayrıcalık tanıyan kararlar konulamaz” kısmı bile tüzüğün maddelere ters hareket ettiğinin delilidir.

KENDİNİ YALANLAYAN TÜZÜK!

Ayrıca MGC Tüzük hususlar ortasında yer alan bir ibare de bilhassa MEİGDER ‘in kurucu üyelerinin kıymetli bir kısmının ihracının keyfi olduğuna işaret etmektedir.

4. Unsurun f fıkrasında Cemiyette 20 yılını dolduran, cemiyet kurucu üyeliği ve başkanlığı yapmış olanların yüz kızartıcı bir cürüm dışında asil üyeliklerini koruyacakları tüzükle karara bağlandığı halde bilhassa genel konsey kararı ile MGC’nin onursal lideri olan Vahap Şehitoğlu’nun MEİGDER kurucu üyeliği nedeniyle ihracının istenmesi açık bir biçimde tüzük ihlalidir.

Ayrıca Tüzüğün üyelik hakları başlığı kapsamında 8. Hususunun 5. bendinde meslekte 20 yılını aşmış üyelerin de basın mesleğini zedeleyici bir iş tutmamaları halinde üyeliklerinin devam edeceği de karara bağlanmıştır.

Bu iki husus de MEİGDER’in kurucu lider ve üyelerini kapsamaktadır.

Bir öteki derneğe üye olmak ne yüz kızartıcı bir hata, ne basın mesleğini zedeleyici bir davranış ne de karşılığı ihraç edilmektir.

HUKUKSUZLUK…USULSÜZLÜK…

MGC idaresi ne yazık ki tüzük ihlalinin dışında fahri üyelikle tehdit edip ihraç edeceği iletisini verdiği meslektaşlarımıza gönderdiği tebligatta da önemli bir tarz yanılgısı yapmıştır.

Açıkça söylemek gerekirse kurumsallaşma istikametinde önemli adımlar attıklarını söz eden cemiyet idaresinin üyelere gönderdikleri tebligatın hukuken hiçbir geçerliliği yoktur.

MGC üyesi olup MEİGDER’in kurucu üyelerine gönderilen evrakın üzerinde imza, tarih ve evrak numarası olmamasından ötürü, bu doküman uydurma evrak hükmündedir.

Şayet bu türlü bir karar alındıysa , karar defterinde, bahsedilen kararın yer aldığı kısmın onaylı bir örneğinin üyeye bildiri edilmesi, yapılacak tebligatın yordamına uygun olarak cemiyetin renkli antetli kağıdına basılı olarak, ıslak imzalı, evrak numarası ve tarih eklenerek üyelere ulaştırılması gerekmektedir.

Eğer bu evrak İdare Konseyinin bilgisi dışında gönderilmiş ise, bu işin sorumlularının tespit edilerek, yargıya kabahat duyurusunda bulunulması gerekir.

MGC İDARESİ HAMİLİK YAPACAĞINA, HASIMLIK YAPIYOR

Tüzükler derneklerin anayasasıdır .

Aynı vakitte tüzük kararları üyelerin anayasal haklarını korumakla da mükelleftir. Fakat gelinen noktada MEİGDER, Mersin Gazeteciler Cemiyeti idare konseyi tarafından bir tehlike, bir yüz kızartıcı kabahat ya da basın meslek lkelerini ihlal eden bir kuruluş olarak algılanmıştır.

MGC burada hamilik misyonunu üstlenmek yerine, peşin hükümlü formda hasımlık yapmayı tercih etmiştir.

Meslekte bir birçok 20 yılını devirmiş, idarelerde misyon yapmış, meslek örgütü ile duygusal bağ kurmuş ve emek vermiş insanlardan oluşan bir yapılanmaya , alternatif bir örgüt üzere davranmak ve potansiyel bir tehlike gözüyle bakmak MGC idare şurasına hiç yakışmamıştır.

MEİGDER bünyesinde, bir vakitler 4 modüle bölünmüş cemiyetleri birleştirmek için uğraş veren insanların olduğu unutulmamalıdır.

MEİGDER binyesinde, kıyasıya çabaların olduğu seçimlerden sonra bile bir saniye olsun bölünmeyi aklından geçirmeyenlerin ve meslek örgütüne aidiyet hissiyle bağlı olanların olduğu akıldan çıkarılmamalıdır.

SON SÖZÜMÜZ

Toprağın vatan olmasını sağlayan insandır.

MGC kurumsallığını ve varlığını sağlayan da içindeki insanlardır, meslektaşlarımızdır.

Bu nedenle alınan her kararın merkezine güç ya da otorite değil insan konulmalıdır.

Yönetim seçilmişlerden oluşur.

Temsil makamıdır lakin teslim alma makamı değildir.

Üyelerinin haklarını korumakla mükelleftir, mazeret bulup üyelerini kovmakla değil.

Bu vesile ile içinde emeğimizin ve hakkımızın olduğu ya da üzerimizde emek ve haklarının olduğu MGC idare şurasının lider ve üyelerinin dernekler maddesine alışılmamış kararlar içeren tüzüğümüzü yine gözden geçirmelerini ve hususlar ortasındaki tutarsızlıkları yine masaya yatırmalarını, bizler hakkında verdikleri haksız kararı bir defa da değerlendirmelerini bekliyoruz.

Aksi takdirde çatı örgütümüz olan Mersin Gazeteciler Cemiyeti’ni hem hukuk önünde hem de kamuoyu önünde güç duruma düşmesine yol açmış olacaksınız

MEİGDER İDARE ŞURASI ADINA

BAŞKAN

VAHAP ŞEHİTOĞLU