Beklediğimiz yaz günleri nihayet geldi. Covid-19 pandemisi nedeniyle konutlarımızda geçirdiğimiz uzun süreçte güneşin faydalı tesirlerinden gereğince faydalanamadık. Artık açık havada daha fazla vakit geçirebiliyoruz. Ultraviyole ışınlarının mikropları öldürücü tesiri ve D vitamini üretimine olan katkısı, güneşin hayatımız için ne kadar gerekli olduğunu gösteren birkaç nokta yalnızca. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Cihan Baca,ancak son derece değerli yararları olan ultraviyole ışınlarının sıhhatimiz üzerinde olumsuz tesirleri de olduğunu hatırlatarak, “Gözümüzün pek çok dokusu ultraviyole ışınlarından ziyan görme potansiyeline sahip. Bilhassa ozon katmanındaki incelmeye nedeniyle maruz kaldığımız ultraviyole ışın ölçüsündeki artış, bu tehlikeyi artırıyor. Gözlerimizi güneşten korumazsak ultraviyole ışınlarının keskin görmemizi sağlayan hücrelerde yarattığı hasar, tedavisi mümkün olmayan, geri dönüşsüz görme kaybına neden olabiliyor” diyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Cihan Baca güneşin ziyanlı ışınlarının gözlerde oluşturacağı hasarlardan korunmamız için vazgeçmemiz gereken 8 kusurlu alışkanlığımızı anlattı, değerli ihtarlarda bulundu. Bu saatlere dikkat etmemek Güneş ışınlarının yeryüzüne en dik geldiği 10:00–16:00 saatleri ortasında mümkünse dışarı çıkmayın. Buna mecbursanız güneş gözlüğü kullanmayı asla ihmal etmeyin. Aksi halde güneşin ziyanlı ışınları kornea yanığından katarakta, sarı nokta hastalığından konjonktiva hasarına kadar pek çok önemli tablolara neden olabiliyor. Yapılan bir çalışma; kornea yanığının en çok sabah 8:00-10:00 ve öğle 14:00-16:00 saatleri ortasında oluştuğunu ortaya koydu. Güneşe direkt bakmak “Kısa periyodik dahi olsa güneşe hiçbir vakit direkt bakmayın” ihtarında bulunan Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Cihan Bacabunun nedenini şöyle açıklıyor: ”Güneşe korunmasız bir biçimde bakmak gözün ön dokularında önemli hasarlar oluşturabiliyor. Bunun sonucunda beğenilen kornea yanığı ve sarı noktada kalıcı hasar üzere kıymetli sıkıntılar oluşabiliyor” Kaliteyi değil, trend olanı tercih etmek “Güneşin ziyanlı ışınlarının tam bloke olması için güneş gözlüğünün kalite olması çok önemli” diyen Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Cihan Bacasözlerine şu tekliflerle devam ediyor: “Kalitesiz gözlükler ışığı kesip göz bebeğinin büyümesine, bunun sonucunda gözlerin ultraviyole ışınlarına olağandan daha fazla maruz kalmalarına yol açıyor. Hasebiyle kalitesiz güneş gözlükleri yarar sağlamadıkları üzere, gözlerde katarakt oluşumunun hızlanması, kornea yanığı, konjonktiva hasarı ve makula enfeksiyonu üzere önemli sıkıntılara yol açabiliyor. Hasebiyle güneş gözlüğü seçerken dikkat etmeniz gereken şey bu yaz trend olup olmadığı değil, kalitesidir. Göz sıhhatiniz için sertifikası olmayan gözlüğü asla kullanmayın.” Açık renk gözlük camı kullanmak Güneş gözlüğü göz ile etrafını büsbütün kapatan özelliğe sahip olmalı. Dikkat etmeniz gereken bir öbür nokta da, gözlük camının rengi. Çok koyu renk camlı gözlükleri tercih etmenizde yarar var. Zira koyu renkli camlar ağır güneşte ışık hassasiyetiniz varsa daha fazla konfor sağlamalarının yanı sıra renk ve kontrast algısını da bozmuyorlar. ‘Hava nasıl olsa bulutlu’ demek “Hava bulutlu, güneş gözlüğü takmama gerek yok” diye düşünmeyin. Güneşin ziyanlı UVA ve UVB ışınları hava bulutluyken de yeryüzüne ulaşıyor. Gözlerinizi muhafaza altına almadığınızda gözlerde; et büyümesi, katarakt, cilt kanseri ve sarı nokra hastalığı üzere problemler gelişebiliyor. Gölgede durmak, şemsiye altında olmak gözlerinizi güneşten korumak için kâfi olmadığı için güneş gözlükleriniz her vakit gözünüzde olsun. Denizde, havuzda gözlük kullanmamak Gözlük kullanmaya deniz ve havuzda da devam etmelisiniz, zira göze direkt gelen ışınlar dışında, sudan yansıyan ışınlarla bu ölçü katlanarak artıyor. Bunun sonucunda gözlerde ışık hassasiyeti, alerjik tepkiler ve kornea yanığıgibi problemler gelişebiliyor. Deniz gözlüklerinin UV muhafazalı olanlarını tercih etmenizde yarar var. Kontakt lenslerle suya girmek Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Cihan Baca kontakt lens kullanıyorsanız, lenslerinizle denize yahut havuza girmemeniz gerektiğini hatırlatarak, “Lens varken göze su temas etmemeli, zira lens suyu içine hapsediyor. Deniz suyu gözlerde enfeksiyona, havuz suyu ise kimyasal konjonktivite neden oluyor” diyor. Hasebiyle lens takıyorsanız kesinlikle deniz gözlüğü kullanın. “Araçta korunmama gerek yok” demek Beyaz renkli araç camları UVB ışınlarını büyük oranda önleseler de, UVA ışınlarını geçiriyorlar. Bu nedenle araç kullanırken de gözlerinizi güneşten müdafaaya devam etmelisiniz. UVA ışınlarının uzun vadede yaşlandırıcı tesiri olduğu unutmayın. Tıpkı cildimiz üzere gözlerimiz de vakitle yaşlanıyor. Gerekli tedbirleri almazsak, gözlerimizin yaşlanma suratı daha da artıyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
