İBB Lideri ve millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, Manisa’nın Akhisar ve Turgutlu ilçelerinde coşkulu kalabalıklara konuştu. “Bir seçimi ‘darbe girişimi’ olarak ilan etmek, darbeciliğin ta kendisidir” diyen İmamoğlu, “Demokrasiyi anlamamaktır. 

Demokrasiye ihanet etmektir. Demokrasiye ihanet için uğraşanlar, ayağını denk alsın. İstanbul’u hatırlasın. Onlar kazanınca siyasi irade tecelli ediyor; diğeri kazanırsa onun ismi ‘darbe’ oluyor. Bu saçmalıklarla, bu ülkenin düzgün, namuslu, makul insanlarını kandırabileceklerini düşünüyorlar. Vatandaşın oy kullanarak vuruş yapacağını düşünen insanların nitekim aklı kıt olduğunu düşünüyorum. Bunların aklından kimseye hayır gelmez. Bunların millete hürmeti da yok. Kimse bu aziz millete, 86 milyon insanımıza efendilik taslamasın” tabirlerini kullandı.

Devleti, milletin evlatlarıyla yöneteceklerini vurgulayan İmamoğlu, “Hep Bir arada çalışacağız. İktisada süratle istikrar ve itimat kazandıracağız. Herkes önünü görecek. Herkes hesabımı kitabını yapabilecek. Dünden bugüne iktisat savrulmayacak. İsraf nizamı bu ülkeden defolup gidecek, defolup gidecek! Size kelam; güzel biliyorum ki, 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve bizler, İlah şahittir, bir Biricik kuruşunuza zeval getirmeyeceğiz. Milletin cebini hortumlayanların hortumlarını, söküp atacağız. Bir şahıs konutuna dönecek, 86 milyon, huzura ve refaha erecek. Her şey, vallahi de billahi de Fazla hoş olacak” formunda konuştu. 

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri ve millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, Manisa’nın Akhisar ve Turgutlu ilçelerinde coşkulu kalabalıklara konuştu. Akhisar’da Belediye Binası önündeki alanı, Turgutlu’da Atatürk Meydanı’nı dolduran vatandaşlar, İmamoğlu’na sevgi şovlarında bulundu. İmamoğlu’na Akhisar ve Turgutlu buluşmalarında; CHP Küme Başkanvekili hür Özel, Akhisar Belediye Lideri Besim Dutlulu, Turgutlu Belediye Lideri Çetin Akın eşlik etti. Eşi Dr. istek İmamoğlu ile babası Hasan İmamoğlu da İmamoğlu’nu Akhisar ve Turgutlu’da yalnız bırakmadı. 

“SPORDA VE SİYASETTE DÜŞMANLIK OLMAZ”

Konuşmasının başında, Akhisarlı olan aerobik jimnastikte dünya şampiyonu Ayşe Begüm Onbaşı’yı anan İmamoğlu, “Ayşe Begüm kızınızın muvaffakiyetlerini alkışlıyorum. İnşallah onu Olimpiyat şampiyonu yapacağız. Sporu Özellikle açtım cümlelerimin başında. Spor, yalnızca kazanmak için yapılmaz. Gönüllere girmek için yapılır. Ben birinci ilçe belediye lideri olduğumda ‘En Fazla ne istersin’ dediler. Artık 450 bin nüfusu oldu, o Vakit 250 bindi Beylikdüzü nüfusu. ‘Allah kalbimi biliyor, her şeyden Fazla bu ilçede oturan 250 bin insanın gönlüne girmek isterim’ demiştim, ‘Oy versin vermesin.’ Onun için spor, yalnızca şampiyonluk değildir. Gönüllere girme sıkıntısıdır. Sporda ve siyasette, düşmanlık olmaz. Rakibe ‘düşman’ denilmez. Hasım üzere davranılmaz. ‘Düşmanlar’ hiç denilmez. Yalnızca ve yalnızca rakip olurlar. Çıkar, yarışırsın ya yener ya da yenilirsin. Ha ben bunlara karşı hiç kaybetmedim. Onu söyleyeyim bu ortada. lakin yenilirsen de rakibini kutlama edersin. Yoluna devam edersin. Siyaset bu, spor üzere centilmence kurallara Müsait yapmak gerekir” dedi. 

“86 MİLYON İNSANIMIZI DARBECİ duyuru ETMEK TAM BİR AKILSIZLIKTIR”

İmamoğlu’nun konuşmasını diğer satır başları da şöyle oldu: 

“Size İstanbul’dan 16 milyon insanın selamını getirdim. 14 Mayıs’a az kaldı. Takvime bakmaya gerek yok. İktidardakilerin söylediklerine bakın, seçime ne kadar az kaldığını anlarız. Bunların kimyası bozuldu. Seçimi kaybettiklerini anladılar. Ağızlarından çıkanı kulakları duymaz oldu. Neymiş? 14 Mayıs seçimleri siyasi vuruş girişimiymiş. Bak, bak, bak, bak, bak! Bunlar, demokrasi nedir unuttular. Hatırlatacağız onlara demokrasiyi. millet iradesi nedir, unuttular. Ülkeyi kendilerinin, babalarının tapulu malı zannediyorlar. Devleti kendi şirketleri zannediyorlar. 14 Mayıs’ta güle oynaya, kardeşçe oy kullanacak 86 milyon insanımızı darbeci ilan etmek tam bir akılsızlıktır. Bunların dediğine nazaran; 14 Mayıs’ta sandıkları açacağız. Milletin verdiği oylara bakacağız; vuruş olmuş mu, Ham mı? Nasıl anlayacağız? Cumhur İttifakı kazanırsa, Sorun yok. O denli diyorlar. lakin ulusal irade tecelli ettiği anda, millet İttifakı kazanırsa, o Vakit vuruş var. Bak, bak, bak, bak!”

“ONLAR KAZANINCA SİYASİ İRADE TECELLİ EDİYOR; DİĞERİ KAZANIRSA ONUN ismi ‘DARBE’ OLUYOR”

“Seçim günü oy kullanan milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bu halde itham edilemez. Bu akıl değil, bu ahlak değil. Bu türlü Siyaset olmaz. Bu türlü seçim olmaz. Bu türlü vatanseverlik olmaz. Onlar kazanınca siyasi irade tecelli ediyor; oburu kazanırsa onun ismi ‘darbe’ oluyor. Bu saçmalıklarla, bu ülkenin düzgün, namuslu, makul insanlarını kandırabileceklerini düşünüyorlar. Bunların millete hürmeti da yok. Bunların kendilerinden Öbür düşündükleri hiç kimse yok. Yalnızca kendilerini düşünüyorlar. Vatandaşın oy kullanarak vuruş yapacağını düşünen insanların hakikaten aklı kıt olduğunu düşünüyorum. Bunların aklından kimseye hayır gelmez. Esasen gelmedi. Siyaset Cenk değil. Siyaseti ölüm-kalım üzere göstermeye kalkanlar, milletin iradesinden korkanlardır. Siyasetin o tarafına bakanlar dehşet büyüyünce -şu Lahza biraz dehşetleri büyüdü- insan ne yaptığını ne dediğini bilmez hale gelir. Sapla samanı karıştırır. Bunlar da o hale geldiler.”

“BUNLARI YETERLİ TANIYIN”

“Hatırlayın; 31 Mart 2019’dan sonra da birebirini İstanbul’da bize yapmaya kalktılar. Hatta bir adım ileri gittiler. Seçimi iptal ettiler. Hatta, Evvel ‘Bir oyla bile seçim kazanılır’ dediler, sonra ‘Sen 13 bin oyla seçimi kazanacağını mı zannediyorsun’ dediler? Millete bu formda çıkıp konuştular. Ne yaptı millet? Şöyle okkalı bir 806 bin oyluk demokrasi tokadı atıverdi. Hatırlayın, niye iptal ettiler? Birebir zarfa atılan üç oya ‘gerçek’ dediler, bir oya ‘sahte’ dediler. Bunu milletin gözünün içine baka baka utanmadan söylediler. Artık ne demek istiyorlar? Kimi vatandaşların oyu Şayet onlara gidiyorsa, milletin iradesi; kimi vatandaşların oyu, millet İttifak’ına gidiyorsa o ‘siyasi darbe.’ Bunları yeterli tanıyın. 14 Mayıs’ta bu ülkenin dört bir yanındaki eşit, onurlu ve saygın vatandaş, Fazla Yalın bir şey yapacak. Beş Yıl mühletle kendine hizmet edecek, hizmetkarını belirleyecek. Devletin işi, hizmet değil mi? Devletin işi hizmet. Kime? Bunlara nazaran bir avuç beşere. Bize nazaran, size, millete hizmet.”

“MİLLET SİZİ TIPIŞ TIPIŞ KONUTUNUZA YOLLAYACAK”

“Siyasetçiler, yöneticiler milletin hizmetkarıdır. O denli değil mi? millet artık sizin hizmetinizden ey iktidar, ey hükümet, mutlu değil. millet kararlı. millet sizi tıpış tıpış konutunuza yollayacak. Hadise bundan ibaret. millet ne istiyor? millet muteber, Amel bilen, ahlaklı, ehliyetli yeni hizmetkarlar istiyor. Millet, ‘Benim meselelerimi bu ehliyetli, Aka takımıyla lakin millet İttifakı çözer’ diyor. Bunu buradan ilan ediyoruz. Göreceksiniz; biz de gelip çözeceğiz sizin her sıkıntınıza derman olmak için. Sizler Şahit olun. Biz, milletimizin gözünün içine, Ata’mın gözü üzere bakmazsak namerdim. İşte bugün Cenk tamtamları çalmaya efor eden beyefendiler var. Kelamım ona ismi bakan vesaire. Hazmedeceksin kardeşim, hazmedeceksin. Konutuna gidip, ‘Ben nerede yanılgı yaptım’ diye aynaya bakacaksın. Kendine soracaksın. Gidin konutunuza, biraz da eşlerinize hizmet edin. Güle güle, güle güle; milletin sizden beklediği hizmet, artık bundan ibaret. Nokta. Bir seçimi ‘darbe girişimi’ olarak ilan etmek, darbeciliğin ta kendisidir. Demokrasiyi anlamamaktır. Demokrasiye ihanet etmektir. Buradan söylüyorum: Demokrasiye ihanet için uğraşanlar, ayağını denk alsın. İstanbul’u hatırlasın. Kimse bu aziz millete, 86 milyon insanımıza efendilik taslamasın. Bu hükümet, bu bakanlar istediği kadar seçimi bir savaşmış, bir darbeymiş üzere göstermeye kalksın.”

“TEK BİLDİKLERİ BU: BÖL, PARÇALA, YÖNET”

“Bu hoş ülkeyi, bu aziz milleti ayrıştırmaya başından beri doyamadılar. Bunların Biricik sloganı var: ‘Ayrışa ayrışa kazanacağız’ diyorlar. Biricik bildikleri bu: Böl, parçala, yönet. Bunların yapmak istediği, ‘Millet ayrışsın, Aka parçayı ben alırım, koltuğumu korurum’ anlayışı. Biricik düşündükleri bu. 14 Mayıs’ta millet hepsini değiştirecek, tam karşıtı bir slogan atacak: ‘Birleşe birleşe kazanacağız’ diyecek. Kendine hizmet edecek kadroyu seçecek. Öbür hiçbir şey yapmayacak. Sizin hizmetinizden mutlu olmadığı için de ne yapacağız? Bunların tıpış tıpış konutlarına yollayacağız. ‘Yeter Laf milletindir’ diyecek vatandaş. Zira bu aziz millet, kendisine hizmet edecek, sağlam, yetenekli, ahlaklı ve yeni bir hükümet istiyor. Millet, ‘Benim sıkıntılarımı lakin millet İttifakı çözer’ diyor. Milletin iradesi bu olduğunda, biz de idareye gelip bu hükümeti yönetenlere, Cumhurbaşkanı’na diyeceğiz ki, ‘Sayın bakanlar, sayın Cumhurbaşkanı; 14 Mayıs’tan sonra ülke güçsüz kalır diye düşünmeyin. Gidersiniz meskeninize, eşlerinize hizmet edersiniz’ diyeceğiz onlara. Konutlarına yollayacağız. Milletin sizden Biricik beklediği bu olacak. Gidin meskeninize, biraz mesken işine Yardımcı olun. Tahminen milletin halinden anlarlar. Pek ümitli değilim fakat o denli yapacağız, meskenlerine yollayacağız onları.”

“BİRİNCİ TIPTA İŞİ BİTİRECEĞİZ”

“Size bir şey söyleyeyim mi? Ortamızda kalsın; 14 Mayıs’ta birebiri olacak. Biz daima ne dedik? Birleşe birleşe kazanacağız. Bu milleti barıştıracağız. 86 milyon insanı birbirinden ayıran, uzaklaştıran, savuran, ‘Bana oy verenlere abat, bana oy vermeyenler bertaraf olsun’ diyenlerin devri bitti. Biz diyoruz ki, ‘Bu seçimi bir parti kazanmayacak. Bu seçimi 86 milyon milletimiz kazanacak.’ Zira biz, demokrasiye inanıyoruz. Zira biz, bu milletin her evladına tıpkı gözle bakıyoruz. Burada gençlerimiz ‘Dokuzuncu ok benim’ diyor. İşte ‘Dokuzuncu ok benim’ diyen gençlere, biz bu memleketin evlatları olarak bakıyoruz. Bir avuç insanın evladına değil, 86 milyon insanın evladına hizmet etmek için geliyoruz. millet ittifakı, Türkiye’de siyaseti değiştirdi. Siyasete Amel birliğini, el birliğini, gönül birliğini ve dayanışmayı getirdi. 15 Mayıs’ta, işte bu anlayış iktidar olacak. Bundan sonra iktidarın ismi, milletin iktidarı olacak. 86 milyon insanın iktidarı, ortak aklı, ortak hislerin ve ortak gayelerin iktidarı olacak. Oylarımızı nihayet limitine kadar millet İttifakı’na vereceğiz. Birinci cinste işi bitireceğiz. İnşallah. Cumhurbaşkanımız, 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu olacak.”

“86 MİLYONA HİZMET ETMEK İÇİN GELİYORUZ”

“15 Mayıs sabahında, yeni ve hoş bir ülkeye uyanacağız. Devlet artık her şeye eşitlik gözlüğüyle bakacak. Beşere saygılı, merhametli, vicdanlı bir devletimiz olacak. Liyakatli, yetenekli, Amel bilen, tahlil üreten bir hükümetimiz olacak, gece-gündüz çalışacak. Size kelam, gece-gündüz çalışacağız. İnşallah bu ülkenin problemlerini kökünden çözeceğiz. Türkiye’nin sıkıntılarını biz çözeriz. Zira biz, kimseyi zenginleştirmek için gelmiyoruz. Biz, 86 milyona hizmet etmek için geliyoruz. En doğusundan en batısına, en kuzeyinden en güneyine; ekonomiyi, eğitimi, sıhhati, Hariç politikayı Fazla uygun bilen sayısız adler Mevcut içimizde. Biz, hür Liderimle yıllardır bir yol arkadaşlığı yapıyoruz. Ben, onun işine olan tutkusuna saygılıyım, o benim işime. Bizim üzere bu ittifakın içinde Fazla hoş beşerler. Biz, Fazla hoş işler yapacağız. Bizim takımımızda kim Mevcut biliyor musunuz bizim dışımızda? Siz varsınız, milletin evlatları var. Milletin liyakatli evlatları var. Bakın göreceksiniz, daima Bir arada çalışacağız. İktisada süratle istikrar ve itimat kazandıracağız. Herkes önünü görecek. Herkes hesabımı kitabını yapabilecek. Dünden bugüne iktisat savrulmayacak. İsraf nizamı bu ülkeden defolup gidecek, defolup gidecek. Size kelam; yeterli biliyorum ki 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve bizler, İlah şahittir, bir Biricik kuruşunuza zeval getirmeyeceğiz. Milletin cebini hortumlayanların hortumlarını, söküp atacağız. İnşallah Türkiye, sağlıklı büyüme ve toplumsal kalkınma yoluna girecek. Süratle refaha kavuşacak. Benim anneciğim biz bu kahırları çözebilecek insanlarız. Yanlış yapar isek, yüzü kızaracak evlatlarız.”

“TARIMA, ETRAFA, BEŞERE ziyan VERMEYECEĞİZ”

“Tek Biricik kentlerin Tüm sıkıntılarına eğileceğiz. Akhisar’ın, Turgutlu’nun meselelerine, oturacağız Besim ve Çetin liderimle Birlikte tahlil bulacağız. Sizlerle oturacağız, sizlerle konuşacağız. Şu meydana geleceğiz. tarım alanlarının imara açılmasını engelleyeceğiz. Çiftçilerimize birebir takviye vereceğiz. tarım yağmalarının önündeki Tüm o yağmalarını yapan insanların önünü keseceğiz. Bilhassa eserinizin hak ettiği pahadan satılmasını sağlayacağız. Madenlere, jeotermal güce muhtaçlığımız Mevcut lakin bu muhtaçlığı planlı, prensipli, dünya ölçeğinde kurallara Müsait bir biçimde sağlayacağız. Tarıma, etrafa, beşere ziyan vermeyeceğiz. İstikrarlı, adaletli, şeffaf siyasetlerle ilerleyeceğiz. Biz ne yapıyorsak, onu vatandaşımız görecek. Biz, milletin işiyle uğraşan insanlarız. İlah aşkına sizden gizli bir şeyimiz olabilir mi? Olmaz, olmamalı. Gelişmiş dünya, tarımla Sanayi ortasında nasıl bir istikrar kurmuşsa, tarımla sanayii nasıl ilişkilendirmişse, daha güzelini buralarda inşa edeceğiz. Güç kaynaklarını ve çevreyi nasıl koruyarak yönetmişse, o denli yöneteceğiz, biz de yapacağız.”

“SAYIN KEMAL KILIÇDAROĞLU’YLA EN çok SARSINTISI KONUŞUYORUZ”

“13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’yla en Fazla bu mevzuyu konuşuyoruz. En Fazla kentleri güçlendirmeyi, sarsıntıya sağlam hale gelmesini konuşuyoruz. Bir dakikada on binlerce canımızı kaybettik. Kentlerimizin bir daha bu türlü bir şey yaşamasını istemiyoruz. Bize onlarca Yıl kaybettirdiler. Kentlerimizin gelişmesinden, ulaşımından birçok bahse kadar, Türkiye’nin Tüm kentlerini dünyanın üst Tertip çağdaş şehircilik seviyesine ulaştıracağız. Size Laf veriyoruz. Hiç telaşınız olmasın. Bir kentte zelzeleye nasıl hazırlanılır, kentsel dönüşüm en süratli nasıl yapılır; biz güzel biliriz. Yıllardır bu mevzuda Türkiye’nin en tecrübeli insanlarıyla çalıştık. Daha dün İstanbul’da 253 konutluk bir kentsel dönüşüm sürecini tamamladık, tapularını dağıttık. Bugün, bu sabah, kentsel dönüşüm konusunda İstanbul’un en Kıymetli projelerinden birinin temelini attık. İnsanlarımızın inançlı konutlarda yaşadığında nasıl Mesut olduklarını biliyoruz. Can korkusu olmadan, sağlam konutunda huzurla yaşamanın pahası kıymet biçilmezdir. Biz kentsel dönüşümü bir rant aracı değil, bir Menfaat elde etme aracı değil, mutlaka insanlarımızın itimat içinde yaşaması gereken bir mesuliyet olarak görüyoruz. 6 Şubat’ı hiç unutmayacağız, unutturmayacağız. Tüm Akhisar’a, Tüm Manisa’ya hepinizin huzurunda Laf veriyorum.”

“DEVLET İDARESİ, YALANCI PEHLİVANLIK YAPMAYA GELMEZ”

“Devlet, gücünü vatandaşa göstermek için değil, krizlere, afetlere ve sıkıntılara karşı kuvvetli olacak. Devlet, vatandaşına vicdanını gösterir, ahlakını gösterir, faziletini gösterir, şefkatini gösterir. Vatandaşını asla ezmez. Devlet idaresi, yalancı pehlivanlık yapmaya gelmez. Dünyaya Saha okuyacaksın. Ekonomin kuvvetli ve istikrarlı olacak. Vatandaşın geliri bol, geleceği inançta olacak. Bir-iki muvaffakiyet numunesi gösterip artıp, atıp tutmakla dünyada kuvvetli devlet olunmaz. Dünya, Öbür bir dünya artık. Milleti, devletiyle bütünleştirmeden kuvvetli devlet olunamaz. Yörük Mehmet’in memleketi Turgutlu, kimin yalancı pehlivan, kimin gerçek pehlivan olduğunu Fazla güzel anlar. O denli değil mi? Biz artık bu sürecin sonuna yaklaşıyoruz. 14 Mayıs’ta krizleri, afetleri, bu milletin Tüm kaygılarını tuş etmeye geliyoruz. Devleti süratlice toparlamaya geliyoruz. Devletimizi tekrar kurumları güçlü, kuralları olan, kanunları kuvvetli bir devlet haline getireceğiz. Hesap verebilir bir devlet olacak devletimiz. Devlet yönetiminin her sürecini denetlenebilir kılacağız. halk yönetimini gösterişten ve şatafattan Irak tutacağız. Meclisi, eski gücü ve prestijine kavuşturacağız. ‘Egemenlik kayıtsız kuralsız milletindir’ yazan Türkiye Aka millet Meclisi’ni eski gücüne kavuşturacağız. Kimseyi aç ve açıkta bırakmayacağız. Fırsatlarda eşit, imkanlarda adil bir cemiyet olacağız. Kimsenin hayat pahalılığı karşısında ezilmesine müsaade vermeyeceğiz. Bu ülkeye yıllarca emek vermiş emeklilerine, Özel hizmetler yapacağız. Cumhurbaşkanımız ne dedi? Emekliye önümüzdeki Kurban Bayramı’nda 15 bin lira vereceğiz. Hane ve kira fiyatlarını normalleştireceğiz. Öğrencilerin barınma ve burs problemini biz çözeceğiz.”

“BİRLEŞE BİRLEŞE YÖNETECEĞİZ”

“İnsanların hayata tutunabilmesi lazım. Ve bunun için Fazla çalışmamız lazım. En süratli formuyla, insanlarımızın her türlü muhtaçlıklarını karşılamamız lazım. Bahsettiğim problemlerin tamamı bu sorunlardır. Biz, sizin her kaygınızın yanınızda olacağız. Hiçbir safhasında asla ve asla rant problemini gündemimize koymadan, milletini düşünen bir Yönetim olarak başa geliyoruz. 14 Mayıs’tan sonra, işte bu anlayışla Akhisar’ı, Manisa’nın Tüm ilçelerini geliştirmeye geliyoruz. Türkiye’nin her noktasını, inşallah yeni hükümetimizle, 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’yla Temel atmalara, açılışlara, memleketin tarımını, endüstrisini ayağa kaldırmaya, işsizliği yok etmeye geliyoruz. Bu ülkede herkes Mesut olacak. Bu ülkede herkes huzurlu olacak. Bu ülkede herkes güçlü binalarda, kentlerde huzur içinde yaşayacak. millet İttifakı’nın Amel yapmaktan, tahlil üretmekten Öbür hiçbir hedefi yok. Biz bu ülkede hak, hukuk ve adaletin Yargıç olmasını istiyoruz. İşte bu kadar. ‘Birleşe birleşe kazanacağız’ diyoruz ya; biz tıpkı vakitte birleşe birleşe yöneteceğiz. Milletin hükümeti, milletin en liyakatli takımlarından oluşacak. Benim sevgili dostum hür özel Liderimle Yan yana durduğumuzda o gördüğünüz fotoğrafı Fazla büyüteceğiz. İktidarı, milletle paylaşacağız. Herkes bu ülkenin sahibi olduğunu hissedecek. 14 Mayıs’ı şöyle tarifliyoruz: Bir şahıs meskenine dönecek, 86 milyon huzura ve refaha erecek. İşte bu kadar. Şu parti, bu parti değil, milletin vicdanı galip gelecek. Size bir şey daha diyeyim mi Sevgili Akhisarlılar? Her şey vallahi de billahi de Fazla hoş olacak.”

ÖZEL: “ARTIK PROBLEMLERİN HER BİRİSİNİ ÇÖZMEK İÇİN VARIZ”

CHP Küme Başkanvekili hür özel de iki ilçede yaptığı konuşmalarda şunları söyledi: 

“Biz, siz bu meydanda Fazla buluştuk, Fazla konuştuk. Bu meydanda sizin sıkıntınızı, tasanızı Fazla lisana getirdik. Artık ıstırapları lisana getirmek için değil, zeytincinin talebini haykırmak için değil, köylünün meselesini, esnafın sıkıntısını, emeklinin problemini konuşmak için değil, artık her birisini teker teker çözmek için varız, çözmek için varız. Bundan sonra Cumhurbaşkanı Yardımcılarımız, millet İttifakı partilerinin sayın genel liderleri, sıkıntıları çözmek için uğraşacaklar. Bunun için geldik buraya. Kim çözecek bu meseleleri? Elbette vekillerimiz olacak. Beş ittifak ortağı partimizin genel liderleri, cumhurbaşkanı yardımcıları olacak. Ve iki evladımız; sağ tarafta Mansur Yavaş, sol tarafta Ekrem İmamoğlu olacak. Pazartesi günü hem Ekrem reis hem Mansur Liderle birlikte, Manisa’da Cumhuriyet Meydanı’nda bir kucaklaşmaya gidiyoruz. O kucaklaşmada hepimiz varız. Hepiniz varsınız. Ve partimizin genel Lideri, 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu var. Artık sizden Ekrem İmamoğlu’na Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak, Mansur Yavaş’a Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak, Meral Akşener’e Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak, Tüm ittifak partilerimizin önderlerini Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak ve Kemal Kılıçdaroğlu’na Cumhurbaşkanı olarak takviye istiyorum. Onları size, sizi de Allah’a emanet ediyorum.”

Kaynak: (BYZHA) ak Haber Ajansı