Çocuklar bir iş gücü değil, hayalimizdeki Türkiye’nin güvenceleridir
Ülkemizde, resmî olmayan sayılara nazaran 2 milyondan fazla; TÜİK datalarına nazaran ise 720 bin genç ve çocuk personel bulunuyor. Bu personellerin kıymetli bir kısmı maddelerce öngörülen yaş sonunun altında ve kayıt dışı çalıştırılırken, 394 bin 560 genç yahut çocuk da çalıştırılamayacakları iş ve işyeri şartlarında istihdam ediliyor. En az 244 bin 800 çocuk personel ise mevsimlik tarım, tarla-bahçe yahut seyyar işlerde hayatını kazanmaya çalışıyor. İş gücüne katılan 247 bin çocuk ise eğitim hayatına devam edemiyor. Meğer çocuklar bir iş gücü değil; hayalimizdeki özgür, adil ve demokratik Türkiye’nin teminatlarıdır.
Ekonomik problemler sürdükçe, eğitim imkânları yetersiz kaldıkça ve fırsat eşitliği sağlanamadıkça gençler çok erken yaşta çalışma hayatına itilmektedir. Birebir vakitte ülkemizde çalışmayan ve çalışmaya müsait iş gücü oranı yüksek; fakat istihdam alanı oranı geçmiş yıllara nazaran düşük düzeylerdedir.

Çocuklar eğitime, işsizler istihdama katılmalıdır
Bu durumda bizim asli görevimiz; eğitimini tamamlamış, çalışmaya hazır ve işsiz vatandaşlarımızın iş hayatına katılmasını ve çocuk emekçi olarak nitelendirilen gençlerimizin eğitim hayatlarına devam ederek kendi gelişimlerini tamamlamalarını sağlamaktır.
Çocuk personelliği sorunu beş adımda çözülür
Bu mevzuda atılması gereken adımlar şunlardır:
• Mesleksel ve teknik eğitimlerin kalitesini artırmak,
• Okullarda çocuklar için eğitim odaklı iş istihdamları yaratmak,
• Çocuk emekçi çalıştıran kurumlara kontrolleri sıkılaştırmak ve çocuklar için iş sıhhati ve güvenliği tedbirlerini almayan işletme sahiplerine verilecek cezaları caydırıcı hale getirmek,
• Çocuk emekçilerin karşılaştıkları iş yeri, eğitim ve sıhhat problemlerine sağlam ve faal tahliller yaratabilecek kurumlar belirlemek,
• Mevsimlik tarım işinde çalışan göçmen çocukların eğitim ve sıhhat hizmetlerine erişmelerini sağlayacak taşınabilir kurumlar oluşturmak.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı