Türkiye’de her bin bebekten 2 ila 3’ünün işitme kaybı ile doğduğunu Anlatım eden uzmanlar, bebeklerdeki işitme kaybını önlemek için erken teşhisin Fazla Kıymetli olduğunu belirtti. 3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü’nün ehemmiyetine dikkat çeken İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi’nden Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Prof. Dr. şair Seymen Sezen, bebeklerde görülen işitme kayıpları hakkında bilgi verdi.
3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü’nün kıymetine vurgu yapan ve işitme kaybının çocukların toplumsal hayatını ve öğrenme hünerlerini Olumsuz istikamette etkilediğini belirten Prof. Dr. şair Seymen Sezen “İşitme doğuştan itibaren bireylerin bütün hayatını etkileyen en Kıymetli duyu organlarından biridir. Yenidoğanlarda işitme kaybı erken periyotta tanımlanıp tedavi edilmez ise, çocukların konuşma ve lisan gelişimine ziyan verir. Ülkemizde yılda 2 bin 500 yenidoğan işitme kaybı ile doğuyor. Annenin gebelik periyodunda geçirdiği kimi enfeksiyonlar, bebeğin erken doğum ve düşük yüklü doğması, ağır bakım ünitesinde kalma yahut bebeğin kulak için ototoksik tesirli ilaç kullanması üzere durumlar işitme kaybına Sebep oluyor” dedi.
“Yenidoğan tarama testlerinin ehemmiyeti büyük”
Yenidoğan bebeklerde işitme kayıplarının önlenebilmesi için ‘Yenidoğan İşitme Testi’ Aka Ehemmiyet taşıyor. İşitme kaybı erken teşhis edilmez ve tedavisine başlanmazsa, çocukların konuşma hünerlerinde ve lisan gelişiminde Geri kaldığını söyleyen uzmanlar, bebeklerde işitme sorunları ve tarama testlerinin Fazla Kıymetli olduğunu belirtti. Bebeklerin işitme sorunu olup olmadığını anlayabilmek için Prof. Dr. Sezen, “Bebeğiniz yüksek seslerde irkilmiyor, ağlamıyor yahut seslendiğinizde size yanlışsız devinim etmiyorsa, şimdi konuşma sesleri çıkarmamışsa, bu belirtiler işitme kaybında erken teşhis için Değerli belirtilerdir. Lakin Kesin teşhis için yenidoğanlarda işitme tarama testleri dışında, işitme kaybını anlamanın rastgele Öbür bir yolu yoktur” halinde açıklamalarda bulundu.
Yenidoğanda işitme süreci nasıldır?
Yenidoğanın sese karşı verdikleri reaksiyonlar bir refleks olayıdır. İşitme duyusuna sahip olarak doğan bebekler, seslere gözlerini kırparak yahut irkilerek tepki gösterirler. Seslerin şiddetine nazaran verdikleri yansıların oranları da değişebilir. Doğumdan itibaren 2 yaşına kadar olan gelişim sürecinde irkilme refleksi denilen yüksek ses şiddetine maruz kalan bebekler sıçrar üzere devinim yaparlar. Bu belirtiler, sesin bebek tarafından ne derece alınıp alınmadığı konusunda kabaca bilgi verir. Fakat işitme kaybı bulunan yeni doğanda seslere karşı refleksler oluşmayabilir. Doğumsal işitme kaybı olaylarında erken teşhisin kıymetine vurgu yapan Prof. Dr. Sezen, ” Öncelikle ailelere düşen en Değerli şey bebeğinizi dinlemek, Şayet bebeğinizde işitme kaybı üzere bir Kuşku Mevcut ise erken teşhis ile Birlikte Müsait tedavi prosedürüne bir Lahza Evvel başlamak gerekir. Aksi takdirde bebeğin konuşma yeteneği gelişemez, sağlıklı bağlantı kuramaz ve toplumsal hünerlerini Olumsuz istikamette etkiler” diye ehemmiyetle altını çizdi.
Kaynak: (BYZHA) – ak Haber Ajansı
