İzmir Büyükşehir Belediyesi mesken sahipliğinde Türkiye’nin en Aka tarım tertibi Agroexpo-18. Milletlerarası tarım ve Hayvancılık Fuarı başladı. İzmir’in tarım vizyonunu şekillendirirken “Kurda, Kuşa, Aşa” kelamından yola çıktıklarını ve birçok tarım projesi hayata geçirdiklerini Anlatım eden reis Soyer, “Dilerim ki İzmir’deki bu gayretlerimiz, ortak aklın rehberliğinde bütün Türkiye’ye yayılır ve tarım dalımızın rekabet gücünü büyütür” dedi.

Fuarlar kenti İzmir’de fuarcılığın daha da ileri gitmesi için çalışmalarını sürdüren İzmir Büyükşehir Belediyesi mesken sahipliğinde, Orion Fuarcılık tarafından düzenlenen Agroexpo -18. Memleketler arası tarım ve Hayvancılık Fuarı başladı. Açılış merasiminde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, süratle büyüyen kuraklık, milyonları içine çeken Besin krizi, tarım ve tohum monopollerinin dayattığı siyasetlerin insanlığın önündeki en Aka tehdit olduğunu söyledi. reis Tunç Soyer, “Verim artışı vaadiyle çiftçimizin cebindeki nihayet kuruşu dahi ipotek altına Meydan nizamın artık sonuna geldik. Zira tarım, yalnızca teknik bir Sorun değil, ömrün ta kendisi. Kuşağımız, tektipleştirilen tarıma karşı kendi tahlillerini üretiyor. Kırsal ve kentsel yoksulluk sarmalından beslenen tarım monopollerine karşı düny a halkları ve Mahallî idareler yesyeni usuller ortaya koyuyor. Türkiye’nin tarım kesimi de bu süratli dönüşüme gözünü kapatmamalı. Bilakis, ekonomik hacmini büyütmek için Ahenk sağlamalı ve dünyayla rekabetini tam da bu noktadan inşa etmeli. Sağlıklı, lezzetli, Türlü ve tabiatla uyumlu besin, Temel bir insan hakkıdır. Şunu Fazla uygun görmeliyiz ki yeryüzündeki milyonlarca insan, anneler, babalar ve gençler bu hakkı yine kazanmak için harekete geçti” dedi.

“İlk kelamımız ‘Kurda, Kuşa, Aşa’ oldu”
“Başka Bir tarım Mümkün” siyasetiyle meselelere nasıl tahliller ürettiklerini anlatan reis Tunç Soyer, “İzmir’in tarım vizyonunu oluştururken birinci kelamımız ‘kurda, kuşa, aşa’ oldu. Zira bu kelam, Anadolu’nun tarım geleneğinde çiftçimizin yüzyıllardır toprağa tohum serperken yaptığı bir niyet beyanı. çok Aleni bir prensip. Anadolu’nun bolluk matematiğini Tanım eden bu kelam, bize yıkıcı hırsımızla nasıl gayret edebileceğimizi en Kolay haliyle anlatıyor: Kendimize bir almak ve yaşama iki vermek. Biz bu kelamın ışığında ‘Başka Bir tarım Mümkün’ dedik. neden Öbür bir tarım diyoruz? Zira bu topraklar Besin üretimi açısından kendi kendine yetebilen sayılı ülkelerden biriyken gelinen noktada Atatürk’ün ‘milletin efendisi’ dediği köyl&uum l;müz üretemez duruma geldi. Kentler, çiftçinin toprağını terk edip ucuz işgücü haline getirildiği yerlere dönüştü. Köyler kapatıldı ve tarım kültürümüzü Mevcut eden aile çiftçiliği, Aka şirketlere kurban edildi. Koyunun, keçinin ve sığırın birinci evcilleştirildiği bu topraklarda, dışarıdan canlı hayvan getiren bir ülke haline geldik. Yazık ki anavatanı Anadolu olan buğdayı dahi artık dışardan ithal ediyoruz. Tarımda israf edilen su nedeniyle yer altı suları çekilmeye, atalık tohumlarımız kaybolmaya başladı. Biz İzmir’de, ülkemizdeki bu vahim tabloyu değiştirmenin uğraşını veriyoruz” dedi.

“Beş stratejik Eser belirledik”
Ekoloji ve iktisat ortasında ses benzerliğinden Fazla daha kuvvetli bir münasebet olduğunu söyleyen reis Soyer, “Ekosistemi müdafaadan, iktisatta kalıcı bir gelişme sağlamak Muhtemel değil. İklim krizi ve pandeminin global iktisatta yarattığı buhran, bunun en Kıymetli ispatı. Biz tarım siyasetimizi, bu hakikatten yola çıkarak oluşturduk. Yoksullukla ve kuraklıkla tıpkı anda çaba edecek bir siyasetler bütünü inşa ettik. İzmir’de ekonomik pahası yüksek, suyu az tüketen, İhracat potansiyeli yüksek beş stratejik Eser sınıfı belirledik. Tamamı yerli tohum ve ırklardan oluşan bu ziraî mozaiğin birinci ayağı Otlak hayvancılığı, ikincisi tahıl ve baklagiller, üçüncüsü zeytin ve zeytinyağı, dördüncüsü üzüm, incir ve badem üzere susuzluğa güçlü meyveler, beşincisi ise Kenar balıkçılığı. İzmir’in kü&cced vilayet;ük üreticileri tarafından yüksek ölçülerde üretilen ve ekonomik bedeli yüksek bu eserler için alım ve satım garantisi sağlıyoruz. Öz kaynaklarımıza dayalı bir tarım siyaseti inşa ediyoruz. Köylümüzün doğduğu yerde doymasını Muhtemel kılarak kırsal kalkınmayı sağlıyoruz. Yanlışsız eseri, gerçek yerde ve gerçek vakitte kullanarak su kaynaklarımızı ve tabiatımızı koruyoruz. Katma değerli eserleri ortaya çıkararak İzmir’deki Besin endüstrisinin ve istihdamın büyümesine katkı sağlıyoruz. Tahminen de en kıymetlisi ülkemizde Doruk yapan pahalılık ve kitleselleşen yoksulluğa karşı kentlerimizdeki milyonlarca yurttaşımıza inançlı, kesintisiz ve ekonomik Besin sağlıyoruz. Dilerim ki İzmir’deki bu gayretlerimiz bütün Türkiye’ye yayılır ve tarım dalımızın rekabet gücünü büyütür” dedi.

“Türk firmalarla işbirliğini artırmak istiyoruz”
Uganda Tarım, Hayvan Sanayisi ve Balıkçılık Bakan Yardımcısı Rwamirama Bright, tarıma Ehemmiyet verdiklerini belirterek fuar kapsamında Türk firmalarla işbirliğini artırmak istediklerini söyledi.

“Kalkınma atağımıza Sıkıntı veriyor”
İzmir Ticaret Odası Yönetim Konseyi Lideri Mahmut Özgener, “Agroexpo her geçen Yıl daha da ivmelenen, ziraî kalkınma atağımıza Güç veren bir fuar” dedi. Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Lideri Jak Eskinazi ise “Dünyanın tarım ambarı Ege Bölgesi olarak 2022’de liderliğimizi koruduk. 2023’te de koruyacağımızı düşünüyorum” diye konuştu.

Agroexpo 18. Sefer düzenleniyor
Geçen Yıl 90 ülkeden bin 49 iştirakçi ve yaklaşık 358 bin ziyaretçiyi Fuar İzmir’de ağırlayan Agroexpo, Ticaret Bakanlığı himayesinde, Ege İhracatçı Birlikleri tertibi ile düzenlenmişti. “Alım Heyeti İkili Görüşmeleri”nde ise 2 milyar dolarlık Amel hacmi olmuştu. Bu Yıl da 1-5 Şubat 2023 tarihleri ortasındaki fuarda, kesim temsilcileri Avrupa, Ortadoğu, Afrika, Balkanlar ve Türkiye Cumhuriyetleri’nden katılacak bine yakın Müşteri firmayla bir ortaya gelecek. 2.5 milyar dolarlık Amel hacmi gayesiyle 18. Agroexpo, 100 ülkeden bin 80 iştirakçisiyle 400 bine yakın ziyaretçi ağırlamayı hedefliyor.

Kaynak: (BYZHA) – ak Haber Ajansı