Onur Hareketi Önderi Yaşar Aydın, Türkiye’nin kanayan yarası terörle ilgili konuştu. Aydın, terörün bitmeme nedeninin bilgisiz yöneticilerden kaynaklandığını tabir etti.

Onur Hareketi Önderi Yaşar Aydın, gündeme dair hususları masaya yatırdı. Kürt problemi ve LGBT-İ bireylerle ilgili açık ve net sözler kullanan Aydın, yaptığı konuşmada iktidar ve muhalefeti eleştirirken toplumsal hususlarla ilgili yöneticilerin tavrını eleştirdi.

AYDIN, LGBT-İ İLE İLGİLİ HUDUDU SÖYLEDİ

Ülkede uzun müddettir tartışma konusu olan ve tartışmanın dozajının Boğaziçi Üniversitesi’ndeki rektör ataması ile tekrar gündeme gelen LGBT-İ bireylerle ilgili de konuşan Aydın şunları söyledi:

“Devletin vazifesi vatandaşın huzurunu, mutluluğun ve gelecekle ilgili tasalarını kaldırmaktır. İnsanların cinsel manada tercihleri bir haktır. Beşerler nasıl yaşamak istiyorsa o denli yaşayabilir. Bununla ilgili ne müdahale ederim ne de eleştirel bir kelam söylerim, yalnızca hürmet duyarım lakin insanların cinsel tercihi bir hak ise bunlara karşı olanlar, çocuklarının LGBT olmasını istemediklerini söyleyenler için de bunu söz etmek bir haktır. LGBT-İ ile ilgili hudut şu olmalı: cinsel tercih bir haktır, buna kimse müdahale edemez lakin bunu reklama dökmek, özendirici faaliyetlere müsaade vermek karşı tarafta ülkeye vergi veren insanların hak ve hürriyetine saldırmak, ihlal etmektir. O nasıl haksa, öbür tarafında buna karşı refleks göstermesi de bir haktır.”

“YAPTIKLARI ŞEY TOPLUMUN TEMELİNİDERİNDEN SARSMAKTIR”

“Mevcut siyasi aktörler maalesef toplumun nereye savrulacağı ile ilgili telaş duymadığı için, geleceği ile ilgili hesabı, planı olmadığı için onlar için değerli olan şey oy, koltuk, rant. Taksim’de, Ankara Kızılay’da, İzmir Konak’ta kol kola girip, ellerinde çiçekle, karanfille güya topluma büyük bir imkan, iş imkanı, sanat, bilim, ideoloji sunuyorlar. Bu özendirmedir, teşviktir. Bu ailelerin, toplumun hak ve hürriyetine saldırmaktır. Bir yerde başkasının hak ve hürriyetini savunurken çoğunluğun hak ve hürriyetine taarruzdur. Yüzde 2’nin hak ve hukukunu koruyacağız diye ülkenin yüzde 98’inin hak ve hürriyetini alaşağı edemeyiz. Yaptıkları şey toplumun temelini derinden sarsmaktır. Onlar için akıl çalıştırmak, mantık çalıştırmak çok güç bir şey. Biz yalnızca propaganda ve özendirmeye karşıyız, yoksa dört duvar ortasında herkes istediğini yapabilir. Bizim bakışımız budur”

“KÜRTLER HDP’NİN OY DEPOSU DEĞİLDİR”

Onur Hareketi Önderi Yaşar Aydın HDP ve Kürtlerle ilgili de konuştu. Aydın, “Kürtler inancına, kültürüne, tarihine bağlıdır. Bayrağına bağlıdır. Bu ülkenin kuruluşunda alın teri ve göz yaşı vardır ve bu ülkenin tapusu Türklerle ve Kürtlere ortak aittir. Ülkenin tapusuna sahip olan, ülkeyi kuran, gayret veren, inancına, kültürüne bağlı olan bir halk, nasıl olur da Marksist, Leninist bir hayat ideolojisini, fikrini savunan ve bunun için kurgulanan siyasi partinin destekçisi olur? Kürtler asla HDP’nin bir oy deposu, art bahçesi değildir. Türkiye’de Marksist Leninst yüzde 5-6 oranında marjinal bir kesim kitle var. HDP bunların oyunu alıyor ki bu inanılmaz bir oy. Bir de cumhuriyetin başından beri ülkeyi yönetenler bu ülkenin gençlerini, insanlarını savurdu. Münasebetiyle güneydoğuda yaşayan vatandaşlar ötelendiklerini, dışlandıklarını hissettiler bunu yaşadılar. Lisanlarıyla, hayat üsluplarıyla azarlandılar, küçük görüldüler. İşte bu HDP’nin aldığı oy, Kürtlerin çaresizlikle verdiği oy. İsteyerek verdiği oy değil. Kürt vatandaşlarımız denize düştü ve yılana sarıldı.” biçiminde konuştu.

BİLGİSİZ SİYASETÇİLERİN UYGULAMASI TERÖRÜN EKMEĞİNE YAĞ SÜRDÜ

“Türkiye’de hizmet, her bölgeye birebir anda, eşit ve adil biçimde gitmelidir. Türkiye’de idare enstrümanları Güneydoğu ve Doğu’yu her vakit sürgün yeri olarak gördü. Doğu ve Güneydoğu hırlı hırsız, rüşvet alan memurun ve bürokratın sürgün yeriydi. Sen bu bölgeyi hizmet alma noktasında Batı ile eşit görmezsen, birebir eşitlikte yatırım yapmazsan, bu bölgeyi cezalandırma bölgesi olarak görürsen orada yaşayan vatandaş da “neden bana hizmet batıdaki üzere gelmiyor” diye sorar. Tekrar bu bölgede yaşayan vatandaş, bürokrasiyle ilgili işi düştüğü vakit gördüğü muamele karşısında devlet eşittir bu demez mi? Dedi. Bunları yaşadı. Zira onların başında memur ve bürokrat eşittir devlettir. Dedi ki “devlet bana bu türlü bakıyor. Devlet bana omurgasız, hırlı hırsız adam gönderiyor” Bu da terörün ekmeğine yağ sürdü, bilgisiz siyasetçilerin bu uygulamaları nedeniyle.”

“ELİMİZİ ATTIĞIMIZ YER CİĞERİMİZİ YAKTI”

Terörün bugüne kadar bitirilememesine ait ise Aydın, “Ülkeyi yönetenler hizmet yapmak yerine, sanat, bilim ve feslefe yerine ülkenin tüm kazanımlarını, zenginliklerini kendileri yuttu. Bizi hem açlıkla terbiye ettiler hem de biz iterörize ettiler. Bu milletin gençlerini o denli bir savurdular ki, bize uzatılan elleri dost elleri sandık. Bize uzatılan elin ne kadar berbat bir el olduğun anlayamadık. Kimi komünizme attı elini, kimi PKK’ya kimi Hizbullah’a attı. Elimizi attığımız yer bizim ciğerimizi yaktı. Zira bizi yönetenler daima savurdu bizi. Bu ülkede terörün bir türlü bitmemesinin nedeni budur. Bu ülkeyi yönetenler, gençlere arbede vaad etti. Hatası da dış güçlere havale etti.” tabirlerini kullandı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı