Daha sağlıklı kuşaklar için toplumsal şuuru güçlendirmeye yönelik faaliyetlerini sürdüren Karşıyaka Belediyesi, yıllardır akademik seviyede Besin güvenliği alanında çalışmalar yapan Besin Mühendisi Dr. Bülent Şık’ı Karşıyakalılar ile buluşturdu. Şık’ın “Çocuklar ve Besin Güvenliği” isimli yeni kitabıyla tıpkı başlık altında gerçekleştirilen  söyleşi ve imza aktifliği, Zübeyde Hanım Nikah Sarayı’nda yapıldı. Karşıyaka Belediyesi Ziraî Hizmetler Müdürlüğü tarafından düzenlenen tertip herkese Aleni ve fiyatsız bir formda gerçekleştirildi.

Programın başında konuşan Karşıyaka Belediye Lideri Dr. Cemil Tugay; besin, Besin güvenliği ve Besin garantisi mevzuları üzerinde düşünülmesi ve çalışmalar gerçekleştirilmesi gerektiğini belirterek, “Gıda güvenliği konusu Özellikle karşı karşıya olduğumuz iklim krizi de göz önünde bulundurulduğunda üzerinde durmamız gereken bir mevzu. Lokal idareler de Besin güvenliği konusunda üzerine düşeni yapmalıdır. Bugün burada Değerli bilgiler edinecek, mevzuya ait duyarlılığımızı artıracak farkındalık kazanacağımıza inanıyorum. Hepimizin üzerine düşen sorumluluklar var, bunları yerine getirmeli ve daima Birlikte bir şeyler yapmalıyız” dedi. 

Gıda güvenliği çalışmalarının odak noktasına çocuk sıhhatinin koyulması gerektiğini savunan Bülent Şık,

söyleşide de bu mevzuyu bütün ayrıntılarıyla ele aldı. Beslenmenin, toplumsal ilgilerin ve çevresel ortamların bir çocuğun geleceği ya da ileri yaşlarındaki sıhhati üzerinde Fazla Aka bir Ehemmiyet taşıdığını ve hayatın daha sonraki devirlerinde açığa çıkabilecek Çeşitli sıhhat meselelerinin yanı sıra, nörolojik ve bilişsel gelişimini de Aka ölçüde şekillendirdiğini belirtti.

“DAHA hisli VE DAHA KIRILGANLAR”

Çocukların yetişkinlere nazaran daha hisli ve kırılgan olduğunu lisana getiren Şık konuşmasında şunları kaydetti: “Gıda krizi ve beslenme ile ilgili sıkıntılar nihayet devirlerde sıklıkla gündemimizde yer alıyor. Bunları çocuklar üzerindeki tesirleri perspektifinden konuşacağız. Çocuklar bizlere nazaran daha hisli ve kırılgan. Gıdayı, sağlıklı beslenmeyi her ne kadar kişisel bir tercih olarak algılıyor olsak da bu Fazla yeni bir şey zira  beslenmek bir haktır. İnsanların besine erişimini sağlamak toplumsal devlet prensibi ve kamusal bir sorumluluktur. Toplumsal Ömür içerisinde desteklenmesi, dayanışma gösterilmesi gereken kırılgan kısımlar vardır. Çocukluk aslında hayatın bir devridir. Besin açısından hem içinde olduğumuz kurallar hem de yakın gelecekte karşılaşabileceğimiz meseleler Besin teminatı ve Besin güvenliği kavramlarını Kıymetli kılmaktadır. Yani bahsettiğimiz bu kavramların tamamı birbiriyle İç içe geçmiş durumdadır.” 

“DÜŞÜNMEK ZORUNDAYIZ”

Gıda güvenliği açısından kamusal ve toplumsal Türlü çalışmaların gerçekleştirilmesi gerektiğini belirten Şık, şöyle devam etti: “Gıda garantisi açısından bizim en kritik problemimiz Türkiye’de Besin üretimin temelini oluşturaan toprak, su hava üzere varlıklardaki çok kirlenme ve bu varlıkların harcanabilir üzere görülüp tahrip edilmesidir. Bizim halihazırdaki Besin üretimini devam ettirebilmemiz için bile toprağı uygunlaştırıcı, bu süreci destekleyici kamusal çalışmalar gerçekleştirmemiz gerekiyor. İklim krizi gerçeğini de düşündüğümüzde şimdiden tedbirler almak, Çabucak şu Lahza harekete geçmek durumundayız. Besin güvenliği açısından yani besinlerin sıhhate ziyan vermeyecek bir biçimde sofraya ulaşması açısından nihayet 30-40 yılın en sorunlu, kamusal çalışmaların en Noksan olduğu bir devirdeyiz. Bu sorunlar önümüzdeki yıllarda daha Fazla müdahil olmamızı gerektirecek ve nasıl hazırlık yapmamız gerektiğini düşünmek zorundayız.”

TOKSİK KİMYASAL VURGUSU

Çocukların beslenme çeşitliliğinin artırılmasının toksik kimyasallara maruziyetini azalacağını vurgulayan Şık, “Toksik kimyasallardan kaynaklanan kirlilik problemi de bu çerçevede üzerinde dikkatle düşünmemiz gereken bir husustur. Bu da global ölçekte iklim değişikliği kadar Kıymetli bir problemdir. Biz iklim krizi sıkıntısını çözsek bile Önlem almadığımız taktirde toksik kimyasal sorunu büyüyerek ilerleyecektir. Bu bahsin çocuk sıhhati üzerinde de Değerli tesirleri var. Biyolojik çeşitlilik kaybı ve canlı cinslerine mesken sahipliği yapan doğal Ömür ortamlarının tahrip edilmesi de bu mevzu başlıklarından biridir; hepsi birbiriyle temaslıdır. Çocuklar Ufak yetişkinler değildir, bu nedenle onlar için ayrıyeten düşünmeliyiz. Bu Öğe çocukları bu bahsettiğimiz sıkıntılara karşı daha hisli kılmaktadır. mesela kimi toksik kimyasallar bedenin farklı fonksiyonlarını, farklı organlarını Olumsuz etkiliyor ve çocuklar yetişkinlere nazaran daha Olumsuz etkileniyor. Çocuklar süratli bir büyüme evresinde oldukları için yetişkinler kadar Yemek yese de gövde tartıları daha düşüktür. Bu da toksik kimyasalların tesirine karşı daha hisli kılar. Bilhassa Ebeveyn karnındaki süreç, doğumdan sonraki birinci iki yıl, 2-6 ıslak ve 6-12 ıslak ortası çocuklar için Fazla Kıymetli periyotlardır; sağlıklı beslenmelerini kritiktir. Bu manada siyasetler üretilmeli, çalışmalar gerçekleştirilmelidir” diye konuştu.

“EN çok ONLAR ETKİLENİYOR”

Çocuk sıhhatini önceleyen çalışmalarım yetersiz olduğunu ve bunu üzülerek karşıladığını aktaran Şık, 

“Dünya sıhhat Örgütü’nün çocuklar için ziyanlı olduğunu belirttiği hususlardan biri kurşundur. Toprak, hava ve suya karışıp sıhhati Olumsuz etkileyebilir. Kurşuna maruz kalan çocukların bilişsel aktiviteleri yavaşlayabilmekle Bir arada Öbür meselelere da yol açabilir. bütün bunlar engellenebilir meselelerdir. Öte yandan çocukların sindirim sistemi ve emilim düzenekleri da yetişkinlerden farklı çalışır; yetişkinlere nazaran daha toksik unsurlara karşı maruziyet daha fazladır. Sağlıklı beslenme bu manada yalnızca büyümekle alakalı bir kavram değil, toksik unsurlara maruziyeti de azaltacak bir prosedürdür. Dünyada besine bağlı hastalıklar ve iklim değişikliğinin yansımaları en Fazla 5 ıslak altı çocukları etkilemektedir. Bizim ülke genelinde çocuk sıhhatini önceleyen bir kamusal perspektifine gereksinimimiz var, çocuk sıhhatini ön planda tutmalıyız. Çocuğun eğitim muvaffakiyetini Fazla konuşan fakat sıhhatlerini daha az konuşan bir toplumuz. Çocuklar 6 yaşında okula başlıyor ve eğitim başarılarındaki en Değerli etken sağlıklı beslenme, toksik kimyasal maruziyetini azaltma üzere bahislerdir lakin bunlara karşı bir nazar açımız yok. bunu üzülerek karşılıyorum” sözlerini kullandı.

“YÜZDE KIRKI YETERSİZ BESLENİYOR”

Var olan ekonomik şartların da tesiriyle çocuklarda yetersiz beslenme meselesinin yaşandığını vurgulayan Şık, bu bahiste da tahliller üretilmesi gerektiğini belirterek şu sözleri kullandı: “Bahsettiklerimin tümü tahlili olan meselelerdir. Gıdayı daha farklı üretebilir; etraf, hava, su paklığında farklı çalışmalar gerçekleştirebiliriz. Türkiye gemi sökümünde faal bir ülke, biz plastik atıkları da Nakit karşılığı ülkemize alıyoruz. Bunların Sebep olduğu kirlilik havayı, suyu, toprağı, gıdayı ve bütün toplumumuzu etkiliyor. nihayet olarak besine erişim açısından Aka sıkıntılarımız var, nihayet bir yılda Besin fiyatları inanılmaz bir yükseliş gösterdi. Mahallî idareler, melek ve sivil cemiyet örgütleri, merkezi Yönetim bir şeyler yapmalı. Çocuklara günde en az bir öğün sağlanmalıdır. anne sınıfı ve o Devre öğrencilerinin yüzde 40’ı beslenme yetersizliği ile karşı karşıyadır. Hasebiyle kamusal hayatın içindeki herkes bir formda bu sıkıntıları görünür kılmalı ve gücünün yettiği ölçüde ne yapabilirizi düşünmelidir.”

Bülent Şık konuşmasının akabinde aktifliğe katılan vatandaşların sorularını cevapladı. Şık aktifliğin sonunda Ebeveyn ve babalar için Kılavuz niteliği taşıyan “Çocuklar ve Besin Güvenliği” kitabını iştirakçiler için imzaladı. Karşıyaka Belediye Lideri Dr. Cemil Tugay, Bülent Şık’a günün anısına İkram ve fidan takdim etti.

Kaynak: (BYZHA) – ak Haber Ajansı