Eğitim Sen tarafından yapılan açıklamada, YÖK’ün duyurduğu ve üniversite rektörlüklerine gönderilen yazıyla detaylarını öğrendiğimiz “Akademik Hareketlilik Projesi” birçok sorunu bünyesinde barındırdığı belirtildi.
“2006 sonrasında kurulan üniversitelerin öğretim üyesi muhtaçlığının karşılanması maksadıyla başlatıldığı Anlatım edilen Laf konusu proje, yalnızca gönüllülük temeline dayanmıyor. İstekli olmayan öğretim üyelerinin de iki yıla kadar YÖK’ün belirlediği üniversitelere gönderilmesi amaçlanıyor” diyen sendika yetkilileri, “Hâlbuki bu türlü bir görevlendirme lakin gönüllülük aslına dayanılarak yürütülebilir. karşıt halde öğretim üyelerinin rektörlük eliyle Mecbur olarak görevlendirilmesi, öğretim üyelerinin hayatlarını alt üst edebileceği üzere hizmetin gerekleri ve halk faydası prensiplerini de zedeleyebilir. Çünkü YÖK’ün duyurusunda Laf konusu öğretim üyelerinin belirlenmesinde “gönüllü” olmaması durumunda “üniversite Yönetim şurası kararı ve rektörün onayı” ile görevlendirmelerin yapılabileceği belirtilmiştir. Üniversitelere gönderilen yazıda ise öğretim üyelerinin 2547 sayılı yasanın 41. unsuru kapsamında görevlendirileceği, hasebiyle görevlendirmeyi kabul etmeyenlerin “istifa etmiş sayılacağı” vurgulanmıştır” sözlerine yer verdi.
Rektörlerin Hukuksuz Pratikleri
Sendika açıklamasında şu bilgilere yer verildi, ” Eğitim Sen olarak belirtmek isteriz ki Laf konusu görevlendirmelerde; Gönüllülük temelinin yok sayılması, Objektif kriterlerin belirlenmemiş olması, Görevlendirme müddetlerinin uzunluğu, İlgili öğretim üyelerinin aile birliğinin ya da sıhhat sıkıntılarının dikkate alınmayacak olması, Bölüm görüşlerinin ve kararlarının dikkate alınmaması, Görevlendirmeyi kabul etmeyen öğretim üyelerinin “istifa etmiş” sayılacak olması, açıkça cezalandırma gayesi taşıyan, sürgün aracı olarak kullanılan, keyfi ve hukuksuz görevlendirmelere yer hazırlayacaktır. YÖK’e davetimiz, “Ben yaptım oldu” denilerek hayata geçirilen bu projeyi yalnızca gönüllülük temeline nazaran yürütmesidir. Kaldı ki rektörlerin hukuksuz pratikleri had safhaya çıkmıştır ve hak ihlalleri açısından da karneleri epeyce zayıftır! Bu nedenlerle gönüllülük aslına dayanmayan her görevlendirmeyi sürgün olarak kabul edeceğimizin, hasebiyle da sürgün pratikleri karşısında hukukî her türlü adımı atacağımızın bilinmesini isteriz” (BSHA – ilim ve sıhhat Haber Ajansı)
