Unutkanlığınız artık ‘çığırından çıkmış’a benziyor, rutin koşuşturmalarınız kalp çarpıntısına yol açıyor, halsizlik peşinizi bırakmıyor, öksürüğünüz inatçı bir Vaziyet alıp geçmek bilmiyor, depresif Bina üzerinizden gitmiyor… ancak altında Önemli bir neden de bulunamıyor… Dikkat! Bu ve gibisi birçok sorunun kaynağı ‘Uzamış Covid Sendromu’ olabilir! Acıbadem Fulya Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Reha Baran “Yüzyılın salgın hastalığı Covid-19 enfeksiyonu ile enfekte olup güzelleşmiş olanların yüzde 10-20’sinde kimi sistemlerde değişiklikler gösteren Uzamış Covid dediğimiz tablolar ortaya çıkabilmektedir. Hala pandeminin bittiğini ve tehlikenin geçtiğini söylemek Muhtemel olmadığını, koronavirüsün yeni varyantları ile teneffüs yollarına tutunmayı Fazla sevdiği ve Fazla kolay bulaştığı için Özellikle Sonbahar ve kış aylarında Fazla daha dikkatli olmak gerekir.” diyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Reha Baran, Covid-19’un akciğerlere Kıymetli tesirlerini ve Uzamış Covid (Post- Covid) periyodunda ortaya çıkan meseleleri anlattı, alınması gereken tedbirlere yönelik Değerli ihtarlar ve tekliflerde bulundu.
Baş ağrısı, unutkanlık, geçmeyen öksürük, tasa, panik atak, halsizlik hatta tükenmişlik!… Bugünlerde pek Fazla şahıs bu ve misal sıkıntılardan şikayetçi. Bazen tabibe başvuruyor, Bazen internetten araştırıyor, Bazen arkadaş sohbetlerinden medet umuyor. Yakınmaların dozu ve tesiri farklı olsa da, hepsinin ortak noktası Covid-19 enfeksiyonunu geçirmiş olmak. Çünkü yüzyılın salgın hastalığı, kapısını çaldığı kişinin peşini o denli kolay bırakmıyor! Haftalar hatta aylar sonra bile farklı sıkıntılarla tesirini gösteriyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Reha Baran, “Hastalığı geçirenlerin yüzde 10-20’sinde kimi sistemlerde değişiklikler gösteren Post-Covid dediğimiz tablolar ortaya çıkabilmektedir. Örneğin; halsizlik ve çabuk yorulma 3-6 aya kadar uzayabilirken, uzun müddetli öksürük, unutkanlık, konsantrasyon bozukluğu, uyku problemleri, panik girişken ve Telaş bozuklukları üzere meseleler yaşanabilmektedir” diyor. Dünyada 2019 yılı Aralık ayından bu yana süratle yayılarak, ülkemizi de 2020 Mart ayı itibariyle tesirine Meydan Covid-19 pandemisinin hala tehdit olmaya devam ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Reha Baran şöyle konuşuyor: “Eş vakitli aşıların geliştirilmesi ve rapel dozların (pekiştirme aşısı) yapılması ile Covid-19’dan vefatlar, hastaneye yatış sayıları azalmış ve sıhhat yükü açısından daha az can acıtır hale gelmiştir. hayat olağan akışına dönmüştür. Fakat hala pandeminin bittiğini ve tehlikenin geçtiğini söylemek Mümkün değildir. Koronavirüs özelliğinden Dolayı her Vakit için yeni varyantların gelişmesi ve Fazla çabuk topluma yayılması riski her Vakit vardır.”
Sıkı Önlem almak şart!
Koronavirüsün teneffüs yollarına tutunmayı Fazla sevdiğinden Fazla kolay bulaşabildiğini, virüs taşıyan kişinin kapalı ortamda bulunan ve muhafazasız durumdaki şahıslara bulaştırma riskinin Fazla yüksek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Reha Baran “Sonbaharla Bir arada soğuk havaların başladığı ve kapalı ortamların kalabaklaştığı bugünlerde salgının tekrar üste gerçek taraf değiştireceği muhakkaktır. Bu nedenle maske ve orta kuralının titizlikle uygulanması, aşılamaların aksaksız devam etmesi kaidedir. Sonbahar ve kış aylarının Fazla kritik olduğu, yeni yeni sönmeye başlayan bu hastalığın yine alevlenebileceğini unutmamak gerekir. Bu nedenle Muhtemel olduğunca kapalı yerlerde kalabalıktan Irak durmak, kesinlikle maske kullanmak ve elleri sık sık yıkamak en Kıymetli korunma formülü olacaktır.” diyor.
Kiminde nezle, kiminde Ömür kaybı!
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Reha Baran, koronavirüs teneffüs yollarına girdikten sonra, bedenin savunma sisteminin çalışarak hastalığın hudutlarını çizdiğini, kimisinde mevte kadar giden bir süreç olurken, kimisinde nezle ile geçebileceğini söylüyor. Virüsün bütün bedende bir yangıya (inflamasyon) neden olduğunu ve bu yangısal süreçten bütün organların etkilendiğini vurgulayan Prof. Dr. Reha Baran şöyle konuşuyor: “Solunum sistemini Fazla sevdiğinden ve kolay yerleşebildiğinden en sık semptomlar öksürük, soluk darlığı, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, koku tat kaybı ve başağrısı formunda ortaya çıkar. Yaygın gövde ağrısı, bulantı, halsizlik üzere genel semptomlar yangısal tepkiye verilen genel cevaptır. Bunun yanında her organa spesifik semptomlar ve belirtiler de olabilir. Örneğin; kan pıhtılaşması ile pulmoner emboli, damar tıkanıklıkları, kalp krizi riski artışı, beyin damarlarında tıkanıklık ile inme yahut hudut uçları iltihabı dediğimiz polinöropatiler, ishal, Çehre felci üzere birçok durumla da karşılaşabiliriz.”
Solunum sorunları kalıcı olabilir!
Covid-19’un akciğerde tutulum olup yaygın tutuluma dönüşmesi halinde hastada mevt riski ve uzun vadede solunumsal sorunların kalıcı olma riskinin arttığını belirten Prof. Dr. Reha Baran, teneffüs yollarında oluşan hassasiyet nedeniyle öksürüğün şiddetli olabildiğini söylüyor. Ufak akciğer alanlarında tutulumun (akciğerin yüzde 10’undan azının tutulması) öksürük, ateş ve hafif soluk darlığı ile kendini aşikâr ettiğini, daha ileri tutulumlarda (yüzde 10-yüzde 30 arasında) ise teneffüs düşüncesinin daha besbelli olduğunu ve parmaktan ölçülen oksijen bedellerinin yüzde 92 civarına indiğini söyleyen Prof. Dr. Reha Baran “Tutulum bütün akciğerin yüzde 50’sini aştığında yüksek akımlı oksijen tedavisi, maske ile oksijen tedavisi ve ağır bakım koşulları gerekebilir. Bu etaplarda virüs üzerine binmiş bakteriyel enfeksiyonlar riski 2 katına çıkarır ve hastanın entübe edilmesi gerekebilir. Bunun yanında akciğer damarlarında pıhtı oluşması, kalp krizi riski artışı, nörolojik sorunlar de ek yükler getirir. bütün bunlara Karşın neyse ki vefat oranları düşüktür. Bilhassa nihayet periyotlarda kazanılan deneyimler, tedavide kullanılan ilaçların artışı mevt oranlarını daha da aşağıya çekmiştir” diyor.
Kaynak: (BYZHA) – ak Haber Ajansı
